
1
Biri; “olağanüstü kişilerin başından geçen olağan dışı olayları anlatır.”
Diğeri; “gerçek veya tasarlanmış olayları anlatır.”
Bunlar aklımızda bulunsun.
Hangisi hangisidir anlaşılmıştır tahminim.
2
Sektörde iyi bilinen ünlü bir danışman sohbet ediyoruz. Kocaman kitapları falan var. Gazetede yazıyor. Benim arkadaşlarımın da çalıştığı fena olmayan bir ölçekte danışmanlık şirketi de var. Bana ekip ruhunun önemini, şirket içinde insan kaynakları fonksiyonunun değerini, şirket itibarının zedelenmesinin nelere mal olacağını falan anlatıyor. “Şu kavramı ilk ben ortaya attım kitabımda, şirketimde ben uyguladım. Bugün çoğu markaya örnek oldu” falan diyor. Takdir ediyorum. Taltif ediyorum. Hem seviyor, hem de saygı duyuyorum kendisine.
Bir zaman sonra o şirkette çalışan arkadaşlarımdan biriyle sohbet ederken, böyle bir yapılanma içinde oldukları için ne kadar şanslı olduklarını söylüyorum. Kocaman açıyorlar gözlerini. “Onlar kitabında yazıyor. Şirketin içi nasıl kaynıyor bir bilsen” diyorlar. Büyük hayal kırıklığı tabi. Bir süre sonra arkadaşlar da oradan ayrıldı, sektörler değişti bizim de irtibatımız koptu. Bugün ne durumda bilmiyorum.
3
Türkiye’nin bilinen, büyük markalarından birinin üretim tesisine giriyorum. Duvarda asılı olan kalite politikaları, kaizen felsefeleri çok hoşuma gidiyor. Üretim hattını geziyoruz. Gezi bitince fabrika müdürü ve kalite müdürüne toplam kalite çalışmalarını soruyorum. “Bir ara çok güzel uyguluyorduk ama yıllar önce insanların peşinden koşmaktan yorulduk. Olduğu kadar yapıyoruz” diyorlar. Kültür haline getirememişler. Her şey hemen, her şey acil olunca böyle oluyor zamanla…
4
Bir danışmanlık süreci için başka bir büyük sanayicinin merkez ofisindeyiz. Genel Müdür ile sohbet ediyoruz. Adamın ağzından bal damlıyor. Her konu ilgili anlatacak bir fıkra buluyor. Konuları birbirine bağlamada usta. “Kalem” diyorsun, “bu kalem sizde kalsın. Bu kalemle çok güzel işlerin altına imza atacağınıza eminim” falan gibi baya gönül çelen bağlamalar yapıyor. Çok mahir belli. Hızlı yakalıyor karşısındakini. Gel zaman git zaman saha çalışmalarında o kadar görmek istemediğim şekilde görüyorum ki o kişiyi, duymak istemediğim o kadar şey duyuyorum ki sahadakilerden. “Gelir, zehrini salar ve gider” diyorlardı hakkında. Çok kez ben de şahit oluyorum bu duruma istemeden…
5
Eminim pek çok şirkette, pek çok örnekleri vardır.
Bugün yapay zeka hepimizin hayatında.
Herhangi bir modele işinizi yazın kısaca ve bana güzel bir misyon, güzel bir vizyon yazar mısın deyiverin. Size şahane metinler çıkarabilir.
Hatta eli kalem tutan biri de bunu yapabilir. Şirketinizi çok tanımasına gerek yok. “En güzel ürünleri, en kaliteli şekilde, çalışanlarımıza olan sorumlulukların farkında olarak, yüzde yüz müşteri memnuniyeti felsefesiyle…” yazabilir. Çok da şık durur.
Söylediği ile yaptığı uyuşmuyorsa şirketlerin, o zaman “olağanüstü kurumların başına gelmesi arzulanan olağan dışı olaylar” anlatılmış olur.
Söylediği ile yaptığı uyuşuyorsa, sizin “gerçek veya tasarladığınız” vizyonu hayata geçirmenize eşlik eden herkes bunu gurur ile anlatır.
Siz de anlatırsınız.
Bolca dinleyiciniz de olur.
Gerçek hikayeniz, doğal olarak dikkat de çeker.
Comentarios