Yarı Zamanlı Pazarlama Ne Zaman İhtiyaçtır?
- Abdullah Nurata
- 23 Şub
- 3 dakikada okunur

Ajans sahibi bir arkadaşımı ziyarete gitmiştim, o anlattı. Bir marka gelmiş ve yeni ürünleri için birkaç iş istemiş. Ajansa giden ekip, markanın Ar-Ge ekibi. İşi yürütecek ekip de onlar. Ambalajları ve diğer tüm markalama unsurlarını belirleyecek olan da onlar. Ajans pazarlama ekiplerini sormuş, öyle bir ekip olmadığını öğrenmiş. Bu normal. Şaşırmadım. Ama günümüz dünyasında rekabetten sıyrılmak için doğru değil. Normal olan ile doğru olanı karıştırmamak lazım.
Pazarlama teriminin kökenini oluşturan pazarlarda herkes kendi tezgahını boşaltacak yöntemler arar. O ürünlerin tüm süreçleriyle ilgilenirler. Mesela balık pazarı diyelim. Balıkçılar gecenin bir yarısı kalkar, ağları toplar, ayıklar, sonra pazara gidip mahsulünü satmaya çalışır. Sonra bu döngü tekrar eder.
Bazı sanayicilerde de benzer reaksiyon gözlemliyorum. Bunun yanlış bir yanı yok aslında; ama işin başlarında olması koşuluyla. Yarı zamanlı pazarlamanın devreye girdiği alan tam olarak bu evreler. Başlangıçta şirket sahibinin tüm süreçlerin içinde olması ne kadar doğruysa, iş belirli büyüklüğe evrildikten sonra o kadar yanlış.
Bugün milyonlarca lira ciro yapan bazı şirketler tam olarak o balıkçı gibi davranıyor. Kısaca bu davranış kalıbının pazarlama tarafında aşılması gereken yönlerini irdeleyeceğim.
1. Zaten pazarlama yapıyorsunuz
Farkında olun ya da olmayın, ürününüzü satmaya çalışırken zaten pazarlama yapıyorsunuz. Yeni müşteriler kazanmak, mevcut müşterileri elde tutmak, ürününüzü anlatmak, rakiplerle rekabet etmek—bunların hepsi pazarlamanın bir parçası. Ancak sorun şu: Çoğu işletme, pazarlamayı plansız ve düzensiz bir şekilde yapıyor. Kimi zaman satış ekibinin inisiyatifiyle, kimi zaman patronun kendi gözlemlerine dayanarak... İşte bu noktada, yarı zamanlı bir pazarlama profesyoneli mevcut çabalarınızı sistemli ve etkili hale getirmede size yol arkadaşlığı yapar.
Özellikle büyüme aşamasındaki firmalarda, pazarlama "şu an yapmıyoruz" denilecek bir şey değildir. Ürününüzü tanıtmak için çalışmalar yapıyorsanız, yeni bir müşteriyle görüşmeye gidiyorsanız, fuarlara katılıyorsanız veya katalog bastırıyorsanız pazarlama zaten yapıyorsunuz. Ancak soru şu: Bunu ne kadar bilinçli yapıyorsunuz? Yarı zamanlı bir pazarlama lideri, zaten yaptığınız şeyleri bir stratejiye oturtur, tutarsızlıkları giderir ve doğru mesajın doğru yerde verildiğinden emin olur. Böylece, rastgele yapılan pazarlama faaliyetleri yerine, sonuç üreten bir sisteme sahip olursunuz.

2. Her şeye yetişemezsiniz
İşletmenizin sahibi, yöneticisi ya da teknik uzmanı olabilirsiniz. Ama her şeye yetişmeye çalışmak, uzun vadede sizi yıpratmaktan başka bir işe yaramaz. Ar-Ge, üretim, tedarik, finans, insan kaynakları derken bir de pazarlamayla ilgilenmek çoğu zaman ikinci plana atılır. "Buna da bakarız" diyerek ertelenen her pazarlama kararı, aslında büyüme potansiyelinizden feragat etmek anlamına gelir. Çünkü pazarlama, ne kadar ertelerseniz o kadar zor toparlanan bir süreçtir.
Bir işin içinde olmak ile o işi gerçekten yönetmek arasında büyük bir fark var. İş sahiplerinin her şeye yetişmeye çalıştığı senaryoların çoğunda, pazarlama işin teknik ya da operasyonel tarafları arasında kaybolur. Yarı zamanlı pazarlama, size bu yükü hafifletme imkanı sunar. Pazarlamanın başlı başına bir iş olduğunu kabul edip bu süreci profesyonel birine devrettiğinizde, hem kendinize daha fazla odaklanacak alan açarsınız, hem de pazarlama işlerinizin gerçekten ilerlediğini görürsünüz.

3. Pazarlama bir uzmanlık alanıdır
Pazarlama, birkaç sosyal medya paylaşımı yapmaktan ya da güzel bir katalog bastırmaktan ibaret değildir. Ürününüzün veya hizmetinizin piyasada nasıl konumlanacağını belirlemek, müşteriye nasıl hitap edileceğini anlamak, rakiplerden ayrışmak ve en önemlisi, satışa dönüşecek pazarlama aksiyonlarını almak tamamen uzmanlık gerektiren işlerdir. “Herkes pazarlama yapabilir” gibi bir algı var ama işin gerçeği, yanlış bir pazarlama hamlesinin size kaybettireceği zaman ve para, doğru bir stratejiye yatırım yapmaktan çok daha maliyetlidir.
Bir doktorun yerine geçip kendi kendinize teşhis koymadığınız gibi, pazarlama konusunda da deneme yanılma yoluyla öğrenmeye çalışmak yerine bir uzmandan destek almak mantıklıdır. Yarı zamanlı pazarlama profesyoneli, işletmenizin ihtiyacına özel stratejiler geliştirerek sizi hem gereksiz maliyetlerden hem de hatalı pazarlama hamlelerinden kurtarır. Böylece, yanlış yerlere para harcamak yerine, gerçekten işe yarayan ve size geri dönüş sağlayan pazarlama yatırımları yapabilirsiniz.
4. Deneme-Yanılma ile zaman kaybetmezsiniz
Pazarlamada yapılan en büyük hatalardan biri, neyin işe yarayıp yaramadığını anlamaya çalışırken zaman kaybetmektir. Birkaç reklam verilir, birkaç kampanya denenir, sosyal medya paylaşımları yapılır ve sonra "işe yaramadı" denilir. Peki neden yaramadı? Doğru hedef kitle mi seçilmedi, mesaj mı yanlıştı, kanal mı hatalıydı? İşte bu sorulara doğru cevap veremeyen bazı şirketler, deneme yanılma sürecine girer ve büyük zaman kaybeder. İçgüdüler önemlidir evet, ama hayat bazı şeyleri deneme-yanılma ile öğrenmek için çok kısa.
Yarı zamanlı pazarlama profesyoneli, sizin için bu süreci optimize eder. Daha önce defalarca test edilmiş ve başarılı olmuş stratejileri uygulayarak, pazarlama faaliyetlerinizi hızlandırır. Ekosisteminde birlikte çalıştığı ekipler de aynı mantıktadır. Böylece, aylarca "acaba doğru mu yapıyoruz?" diye sorgulamak yerine, doğru süreçlerde yol alırsınız. Unutmayın, pazarlama süreklilik gerektirir ve yanlış yönlere yapılan yatırımlar yalnızca parayı değil, zamanınızı da boşa harcar. Doğru bir planla, deneme yanılmaya gerek kalmadan, işlerinizi daha nitelikli yönetebilirsiniz.

Comments