Hiç Fifa-PES ya da Minecraft, ya da başka bir oyun oynadınız mı? 40+ için de Mario falan diye soralım bari :) Oynamışınızdır elbet.
Oyunların, işlerimizi yönetirken de kullanılan ortak yönlerini not etmiştim. Birazcık yorumlayıp yazdım.
Lütfen aşağıdaki yedi maddeyi küçük bir kâğıda not edin ve işinizi yaparken, ekiplerinizi yönetirken sizler de aklınızda bulundurun. Faydalı olacaktır.
1) Odaklandırır
Oyun oynayan birisini (illa çocuk olması gerekmiyor) oyunun başından kaldırmak gerçekten zordur. Eğer sınırlandırıcı bir unsur yoksa; yani çok uykusu gelmediyse, karnı çok acıkmadıysa ya da çok tuvaleti gelmediyse o cihazın başından kalkması pek mümkün olmaz. Elbette işlerimiz hayatımızı idame ettirebilmek için bir araçtır. Ancak şu da bir gerçektir ki, siz işinize ne kadar odaklanırsanız zamanınızı o kadar iyi yönetebilirsiniz, sınırlarınızı o kadar iyi çizebilirsiniz, yaptığınız işe o kadar hâkim olabilirsiniz, o kadar hızlı akış haline geçebilirsiniz.
2) Hedefler vardır
Her oyunun kendi tarzında hedefleri vardır. Şu kadar altın toplarsak ekstra bir can daha alırız, ligi şampiyon bitirirsek şampiyonlar liginde oynamaya hak kazanırız, bir dahaki bölüme geçebilirsek fazladan ekipmanlarımız olur gibi... Bu maddeleri uzatabiliriz. İşlerimizde de, yönettiğimiz ekiplerde de bu durum aslında çok farklı değildir. Siz ekibinize hedefler koyarsanız onun kendi performansını artırmasına katkıda bulunursunuz emin olun. Bu mikro hedefler makro düzeyde de pozitif sonuçlar verir.
3) Zorlayıcıdır
Yukarıda saydığımız her hedefi aştığımızda bir öncekinden daha zor bir bölümle karşılaşırız. Şampiyonlar ligi normal bir ligden daha zordur, bir önceki bölümde üç canavar varsa bir sonraki bölümde beş canavar olur. Yani her hedef aşıldığında bir önceki hedeften daha zor bir bölümle karşı karşıya kalırız. Yani problemler gittikçe zorlaşır ama biz problem çözdükçe çözüm becerimizin geliştiğinin de farkına varırız. Bu, işlerimizin de vazgeçilmez bir parçasıdır. Hayatta da öyle değil midir zaten?
4) Eğlencelidir
Oyunlar eğlencelidir. Zamanın nasıl geçtiğini pek anlamazsınız. Çalışırken, eğer zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsanız, bu sizin işinizi yaparken keyif aldığınızı gösterir. Eğer siz ve ekiplerinizde bu duruma aykırı bir hal varsa en hızlı şekilde önlem almaya başlamanızı öneririm. (Bu önlemlerin de başlı başına işlenmesi gereken bir konu olduğunu da ayrıca hatırlatırım.)
5) Geribildirim yapar
Bu ve bundan sonra sıralayacağımız maddelerin çok önemli olduğunu, ancak rutine bağlanan işlerde önemini yitirdiğini gözlemliyorum. Geribildirim, anlaşılacağı üzere istatistiksel bilgiler içerir. Kaç gol attık, kaç kupa aldık, kaç altın topladık gibi. Yukarıda da belirttiğim üzere makro düzeyde bu çalışmalar yapılır. Önemli olan bu çalışmaları mikro düzeyde, yönettiğiniz ekipler ile birlikte yürütmek. Rakamlar her şey değildir ancak, nereye bakmamız gerektiğini de işaret ederler.
6) Hata Kaldırır
Oyunun yöneticisi biz olduğumuz sürece istediğimiz zaman oyunu tekrarlayabiliriz. Canımız bittiyse tekrar başlayabiliriz, bir can daha hakkımız vardır. Bir maç yenildiysek bir sonraki maç bir daha oynarız yenmek için. Hayat ve iş de böyledir. Hata kaldırır. Hayat bize her seferinde yeni bir fırsat sunar. Biz de ekiplerimize. Ancak bu, denge sağlandığı sürece geçerli olur. Çözümümüz işe yaramıyorsa bize mesaj veriliyordur aslında; "yöntemi değiştir."
7) Rekabet vardır
Hangi tarz oyun oynarsak oynayalım, mutlaka bir rakip vardır. Karşıdan canavarlar gelir, rakibinizdir, spor müsabakası yaparsınız rakibiniz vardır. Hangi pazarda faaliyet gösteren bir işiniz olursa olsun orada da mutlaka rakibiniz vardır. Bu, iş dünyasının vazgeçilmezidir. Burada bizlerin üzerinde durması gereken şey de; rekabette öne çıkabilecek artılarımızı bulmaktır...
--
Konu ilginizi çektiyse Oyunlaştırma (Gamification) kavramı altında daha detaylı içerikler bulabilirsiniz.
Comments