top of page
Yazarın fotoğrafıAbdullah Nurata

Satışlarımızı nasıl artırırız?


20 yılı aşkın süredir pazarlama-satış-iletişim-yönetim konularında çalışıyorum. Bu konularda okumalar yapıyor, sohbetler ediyor, yazılar yazıyor, içerikler tüketiyorum. Yine bu konularda farklı sektörlerde stratejiler, uygulamalar, saha ziyaretleri, aksiyonlar, reklamlar yapma fırsatı buldum. Onlarca farklı insan ile tanıştım, iş yapış biçimlerine şahit oldum, öğrendim, öğrettim, destek oldum, destek aldım. Günün sonunda vardığım nokta neresi biliyor musunuz; satış yoksa biz de yokuz. Hiçbirimiz.


İdealde satış, işin son noktası. Doğru. Ama belirli bir hacimdeki kurumlar için böyle. Yeni girişimlerde ve çıraklık evresindeki işlerde elbette işin başı sonu biraz daha iç içe. Yazının muhatabı yine hacmi büyük, sistemi zayıf mekanizmalar.


Büyük mekanizmalarda sistemin hangi yöne evrileceği net üst yönetime bağlı. Üst yönetim haklı olarak satış ister, ciro ister, kâr ister. Bunda bir sakınca yok. Mesele bunu nasıl bir zamanlama ile istediği. Malum, bizim şirketlerimiz hep olsun, hemen olsun, en iyisi olsun mantığıyla aceleci davranmaya meyillidir. O zaman reel sektörden çıkıp finans sektörüne doğru kayabilirler isterlerse. Bitcoin falan. Tek hamlede belki bir yılda kazanabileceğini dahi kazanabilirler.


Diyeceksiniz ki, riski dağıtmak için belirli bir sermayeyi oraya bağlıyor zaten şirketler. Buna da diyecek bir sözüm olamaz. Mevzu aslında diğer gelir kalemi ne olursa olsun, mutlaka bir alternatif maliyetinin olduğunun gözden kaçması.


Sorunun çıktığı yer: Bitcoin borsasındaki potansiyel yüklü kazancın sanayi işletmesinden beklenmesi, gelmeyince de mutsuz olunması!


 

Her karar bir vaz geçiştir


Hayat bize aslında her olayın gerçekleşmesi için belirli bir süreç geçmesini hatırlatan işaretlerle doludur. Bir bebeğin doğum sürecinden, bir havuca; bir elmadan bir hastalığın iyileşmesine kadar hayat bize hiçbir şeyin birdenbire olamayacağını anlatan işaretlerle doludur. Parasıyla da olmuyor yani. Parasıyla olan da ya sağlıksız, ya lezzetsiz, ya dayanıksız, ya da kısa ömürlü oluyor.


Elma-havuç falan dedik ya, oradan gidelim. Biraz araştırma yapınca hangi bitkilerin nasıl iklimlerde ve sürelerde yetiştiğini görebiliriz. Ben bir bilene sordum ve aldığım cevaplar şöyle:


🥕 Havuçlar humus bakımından zengin, gevşek ve derin topraklarda daha hızlı büyür ve olgunlaşır. İyi bakım ve uygun koşullar altında, birkaç ay içinde hasat edilmeye hazır hale gelirler. Ancak, bu süreç hızlı sonuçlanmayabilir; çünkü köklerin sağlıklı ve lezzetli olması için yeterli zamanın geçmesi gerekir.


🍅 Domatesler; sıcak ve güneşli iklimlerde hızla büyür ve olgunlaşır. İyi drene edilmiş topraklarda ve düzenli sulama ile birlikte, genellikle ekimden sonra birkaç ay içinde hasat edilebilirler.


🥬 Marul; hızlı büyüyen bir yaprak sebzesidir ve genellikle yumuşak, organik madde bakımından zengin topraklarda iyi gelişir. İyi bir bakım ve uygun koşullar altında, marullar ekimden sonra birkaç hafta içinde toplanmaya hazır hale gelirler.


🍓 Çilekler, hafif ve iyi drenajlı topraklarda en iyi şekilde yetişir ve genellikle sıcak mevsimlerde hızla büyürler. Ancak, tam olgunlaşmaları için daha serin bir iklimi beklemek gerekebilir. Ekimden sonra birkaç ay içinde çilekler hasat edilebilir.


🍏 Elma ağaçları ise daha uzun vadeli bir yatırımdır. İyi bakım ve uygun koşullar altında, ağaçlar birkaç yıl içinde meyve verirler, ancak tam olgunlaşmaları ve lezzetlerini kazanmaları genellikle daha uzun zaman alır. Bu nedenle, elma ağaçlarına yatırım yapmak sabır ve zaman gerektirir, ancak sonunda meyvelerini toplamak büyük ödüller sunar.


 

Bunların hiçbirinde problem yok. Gayet net, anlaşılır.


Sorun; elma isteyip marulun sürecini uygulamakta :)


Ya beklentimiz yanlış, ya yaptığımız iş.


Buraya kadar tamamsa, elmayı-marulu silin, yerine;

Markalaşmak, Kurumsallaşmak, Personel Devir Hızını azaltmak, Çevik Yönetim, Dijital Dönüşüm gibi kavramları yerleştirip süreçlerinizi bir daha okuyun.


Bu, içinde bulunduğumuz durumu daha net anlamamızı sağlayacaktır.

16 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page